15 Mart 2021 Pazartesi

     İstiklal Marşı ne zaman kabul edildi? İstiklal marşının 100. yıl dönümü...


     Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılan ve 12 Mart 1921`de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen İstiklal Marşı, bağımsızlığımızdan hiçbir zaman vazgeçmemiş milletin en zor günleri de atlatacağına inancını en iyi şekilde ifade ederek halkın Milli Mücadeleye olan güvenini perçinlemiştir. Peki İstiklal Marşı ne zaman ve nasıl kabul edildi? İşte Milli Marş  seçilen İstiklal Marşı`nın yazılışı...



    Osmanlı`nın son dönemleri, Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşanan mücadeleler halkı ve devleti çok yıpratmış ve yormuştu. Son büyük hamleden önce hakın gücünü yerine getirmek için milli marş yazma fikri ortaya atılmıştı. Dönemin Milli Eğiyim Bakanı olan Rıza NUR`un başlattığı Milli Marş yarışmasına ülkenin her yerinden yüzlerce kişi katılmıştı. Ancak kimse Milli duyguları harekete geçirecek derinlikte bir marş yazamamıştı.

       Dönemin siyasetçi ve edebiyatçılarından Hamdullah Suphi Tanrıöver, bu marşı ancak Çanakkale Destanı şiirini yazan Mehmet Akif `in yazabileceğini düşünerek Mehmet Akif è katılması için teklifte bulunur. Ancak Mehmet Akif para ödüllü olduğu için istemediğini belirtir. Mehmet Akif è göre vatan iç,in bu kadar önemli olan Milli Marş yarışmasının para biçilerek yapılması Mehmet Akif `in tasvip edeceği bir durum olmadığından katılmama kararı alır. Ancak Hamdullah Suphi, kazanılan para ödülünün vakıflara verileceği konusunda Mehmet Akif `i ikna etmesi üzerine Akif, yarışmaya katılma kararı alır.



                              İSTİKLAL MARŞININ YAZILMAYA BASLAMASI

    İstiklal Marşını yazmak üzerine kendini Ankara`da Tacettin Dergahına kapatan Akif, kağıt yokluğundan duvarlara kazıyarak 2 günde İstiklal Marşını yazar. Türk halkının geçirdiği en zor süreci en derin duygularıyla ifade eden Mehmet Akif, Milli duyguları harekete geçirecek halkın Kurtuluş Savaşına olan inancını pekişmesine vesile olacak mısraları yamaya başlar. Anadolu halkının içinde bulunduğu kötü durumu, savaşlarda kaybedilen yüz binlerce evladın acısı dinmemişken savaşa devam etmenin zorluğunun farkında olan Akif  bağımsızlık ve hürriyet için yine bir gayretle cepheye koşulması gerektiğini anlatarak halkı harekete geçirir. İstiklal Marşının yazmadan önce de Anadoluyu diyar diyar gezerek vaazlar veren Akif, halkı Milli Mücadeleye  karşı bilinçlendirmek için elinden gelen gayreti yapmaktaydı.

    En büyük ideali gençleri Türk İslam kültürüylr vr şuuruyla bilinçlendirip Vatana Millete hayırlı bireyler olmaları için mücadele ederdi. İstiklal Marşında da bu şuuru tebliğ etmek için duygularını mısralara aktardı.